19 Haziran 2013 Çarşamba

BEYİNE ZARAR VEREN ALIŞKANLIKLARIMIZ

BEYİNE ZARAR VEREN ALIŞKANLIKLARIMIZ...

1. Kahvaltı etmemek :

Kahvaltı etmeyen kişiler, düşük bir kan şekeri seviyesine sahip olur. Bu durum beyin için yetersiz besin tedarik edilmesine ve sonunda beyin dejenerasyonuna yol açar.

... 2 . Aşırı ısınma
Beyin arterlerinin sertleşmesine neden olarak, zihin gücünün azalmasına yol açar

3. Sigara içmek
Çoklu beyin büzülmesine neden olur ve Alzheimer hastalığına yol açabilir.

4. Yüksek şeker tüketimi
Çok fazla şeker proteinlerin ve besinlerin emilmesini durdurur ve dengesiz beslenmeye neden olur ve beynin gelişmesine engel olabilir.

5. Hava kirlenmesi
Beyin vücudumuzda en çok oksijen tüketen organdır. Kirli havanın teneffüs edilmesi, beyne giden oksijeni azaltır ve beynin veriminde düşüş yaratır.

6 . Uyku yetersizliği
Uyku beynimizin dinlenmesini sağlar. Uykudan uzun vadeli yoksunluk beyin hücrelerinin ölmesini hızlandırır.

7. Uyurken kafayı örtmek
Kafayı örterek uyumak, karbondioksit konsantrasyonunu arttırır ve beyne hasar veren etkilere yol açabilir.

8. Hastalık sırasında beyni çalıştırmak
Hasta iken çok çalışmak veya öğrenmek beyin etkenliğinin azalmasına yol açabilir ve ayrıca beyne hasar verebilir.

9. Uyarıcı düşüncelerde eksiklik
Düşünmek beyin jimnastiği için en iyi yoldur, beyni uyaran düşüncelerin eksikliği beyin daralmasına yol açabilir. Çapraz bulmaca ve Sudoku iyi egzersiz sağlar.

10. Az konuşmak
Zihinsel sohbetler beynin etkinliğini geliştirir

Paylaş başkalarınıda bilgilendir ...
Facebooktan alıntıdır.
 

2 Mart 2013 Cumartesi

MÜKEMMEL BİR DERS


Hindistan da çok ünlü bir ressam varmış.

Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş ve onu 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Çeleri olarak tanısa da; kısaca Ranga Guru derlermiş.
...
Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş.

Ranga Guru ise;

- Sen artık ressam sayılırsın Raciçi. Artık senin resmini halk değerlendirecek, diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmış ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabi. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş.

Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raciçi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş. Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte... Ve yanına insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile birlikte bırakmasını istemiş.

Raciçi denileni yapmış.

Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da, boyalar da kullanılmamış. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru'ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış.

Ranga Guru ise;

Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün.

Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.

Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi.

Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin emeğinin hiç bir değeri yoktur.

Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.

24 Şubat 2013 Pazar

HER KAHVE AYNI TADI TAŞIMAZ

Facebookta  bir paylaşım o kadar hoşuma gitti ki bende sizlerle paylaşmak istedim.Hani kimi olaylar yaşadığınız anla hatırlanır dururya tıbkı kahvelerde öyle...
 
Her kahve aynı tadı taşımaz...
Nerede içiyorsan, kiminle içiyorsan ona göre değişir...

Sahilde oturduğun rüzgarlı bir sonbahar günü, en sevdiğin dostun ağlarken içtiğin kahvenin tadı kederlidir...
Kahve telvesine yüreğinin acısı karışır.

Bir pazar öğle sonrası annenin 'hadi bir kahve yap da içelim' dediği kahve huzurludur...
Köpükler annenin göz bebeklerine yansır...
Dudağının kıyısında kalan küçük bir gülümsemedir...

Bir gece vakti zil zurna sarhoş birinin içtiği kahve düşülen kuyudan çıkma çabasıdır...
Koyu kıvamlı kahverengi bir ipe tutunur çıkarsın ...
Çıktığın an uyuyakalırsın...
Ferahlıktır!!!

Dostlarla içilen kahve neşedir...
Kahkahalar köpüklerin üzerinde yüzer...

Tek başına gece vakti balkonda içtiğin kahve yalnızlıktır...
Acıdır tadı... Ama garip de bir keyfi, lezzeti vardır...

Baban için yaptığın kahve sevgi doludur...
Çay bardağında, az şekerli...
Kahve gibi görünmez sana...
Ama sıcaktır, dumanı tüter ve kokusu büyülüdür...

Beklemediğin bir anda sana uzatılan kahve başkadır...
Isıtır insanın içini...

Yorgun olduğunda içtigin kahve hafifletir seni...

Kendine getirir, unutturur günün ağırlığını...

Kahve aynı kahvedir belki...
Köpüğüyle,
Rengiyle,
Dumanıyla aynı kahvedir ama,
İçilen kahveler ruhunun süzgecinden geçer,
Ve tadları değişir...
Her kahve aynı değildir bu yüzden...!

Netten alıntıdır.

26 Ocak 2013 Cumartesi

HALENİN KARESİNDE KİTAP ÇEKİLİŞİ VAR

 
                                       
  Sevgili blog arkadaşım Halenin Karesinde Kitap çekişi var katılmak isteyenler lütfen tıklayın.
Ben kendisini uzun zamandır takip ediyorum Aslına bakarsanız onu takip etmek çok zor.Çünkü öyle güzel paylaşımları var ki yetişemiyorsunuz paylaşımlarına.

2 Ocak 2013 Çarşamba

YENİ YIL

 
Belki bu yıl çok şeye kızdın...delirdin...kırdın...
Belki kendinden ödün verdin...savaştın...tek kaldın...
Belki aşık oldun...belki sevildin...belki terk edildin...
Belki aldatıldın, belki istenilmedin...kim bilir ...
Belki çok para kaybettin...belki işinden oldun...
... Belki "ne yapıyorum ben yaa" cümlesini ard arda kurdun...
Her ne yaptıysan yaptın...
HER NE OLDUYSA BİTTİ... bitti...
Onlar senin bir üst kata çıkman için yaşaman gerekenlerdi, bırakman gerekenlerdi, o kadar...

bu çok güzel bir yıl olsun tamam mı? ...buna sen de gayret et!....
KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞMANIN ZAMANI ŞİMDİ!..
YENİDEN BAŞLA HERŞEYE...

gülmekten yanakların çatlasın..
paranı koyacak cüzdan bulama...
bankalar "yatırım" hesabın için telefonlarda kalsın...
sağlık bedeninden aksın...
aşk kalbini patlatsın...
sen ışıl ışıl ol, herkes peşinde dolaşsın...
başarıların dillerde dolaşsın.....
yastığa koyduğun kafanda "huzura" daha fazla yer kalsın....
ve her gece "iyi ki bunları yaptım,"
"iyi ki bunları yaşadım" diyerek uyu...
yaşadıklarından ne öğrendiğini fark ederek... büyüyerek...
yaşadığın herşeyden ve herkesten özgürleşerek...
YALNIZCA kendin olarak... kendin için yaşayarak...
Her sabah sevinçle uyan.. daima ileriye bakarak...

MUTLU YILLAR
 
 
Facebooktan alıntıdır.